SAGHAR DAEIRI'NİN “YUT ÖP YAN” SERGİSİ MERKUR’DE
“Yut, Öp, Yan”: Saghar Daeiri’nin grotesk güzelliğine dair bir yorum
Saghar Daeiri’nin yeni resim serisi kendisine özgü grotesk anlayışının zirve noktası. Daeiri içinde bulunduğu dünyanın deforme olmuş, iğrenç, komik, çirkin, gizemli, uyumsuz ve itici taraflarını görmeğe ve vurgulamaya önem veren bir sanatçı. Grotesk onun tasvirlerinde tek boyutlu değil, her zaman çift boyutludur, hem sıradan hem yüce, hem iyi uyumlu hem uyumsuz, hem itaatkâr hem çatışmacıdır. Daeiri 2009’da sergilediği “Tahran’ın AVM’leri” başlıklı resim serisinde yüzleri estetik ameliyatta deforme olmuş, kimlik krizine düşen kadınları tasvir eder. Bu eserleri 2011’de başörtülerini çıkararak özneliklerini özgürce ortaya koyan isyankâr lise öğrencilerinin resimleri izler.
Daeiri yeni serisinde Orta Doğu’nun mitolojisine ve arketipik imgelerine odaklanır. Iran minyatür sanatının mekânsallık prensibini benimser. Sergilediği imgeler geleneksel olarak cenneti temsil eden “İran Bahçesi’nde yer alırlar. Ancak İran Bahçesi’nin ayırt edici özellikleri olan kemerli bitkiler, güller, yeşil labirentler, fıskiyeler ve havuzlar yolundan sapmış ütopyaların sembolik manzaraları haline gelmişlerdir. Resimlerde idealist düşler sapkın yanılsamalara, umut dolu fanteziler hüzünlü gerçekliliğe dönüşürler.
Sanatçının dolgun ve canlı sulu boya kullanımı ilk bakışta sergiyi gezenlere mutluluk hissi verebilir. Ancak resimlerin kahramanlarına yakından bakıldığında bu his ortadan kalkar. Resimlerin kahramanları inançlı Müslüman erkeklere ölümlerinden sonra gidecekleri cennette vaat edilen güzel refakatçi hurilerdir. Ancak Daeiri’nin hurileri bu beklentiyi karşılamaktan çok uzaktırlar; bu huriler kendi arketiplerine sadık değildirler. Etrafında tuhaf yaratıkların bulunduğu kokuşmuş mekânlarda güneşlenirler ve yüzerler. Alışılmadık kumaşlardan yapılmış elbiseler giyerler; cinsel eğilimleri belirsizdir; bedenleri popüler ve ticarileştirilmiş güzellik imgelerine benzemez; bu bedenler sarkık, fazla kilolu, yaşlıdır. Resimlerin arka planlılarında kıyamet günü benzeri yıkım manzaraları görünür; huriler bu manzaraların ya farkında değildirler ya da onları sakince beklemektedirler.
Türkiye’deki bu ilk kişisel sergisinde Daeiri İslam ahiret düşüncesine güncel sanat yoluyla kuir bir bakış getirmektedir. Daeiri hurilerin ruhlarının derinliklerine inerek, onları sadece özgür özneler olarak sunmakla kalmaz; aynı zamanda, genelde hurilerin geleneksel erkek zevklerine hizmet ettikleri bir mekân olarak düşünülen cenneti sonsuza kadar belirsiz bir ahiret arayışına dönüştürür.
Yazı: Persefoni Myrtsou
Çeviri: Nedim NOMER